Yin Yoga
Yogayı, kendimizi tanımak ve hakikate varmak için bir yol olarak tanımlayabilirim.
Birlik, kavuşma, bir araya gelme, Tanrı (Evren, Allah, enerji) ile buluşma gibi kelime anlamları olan yoga, bilinen en eski yoga metinlerine göre, lotus(bağdaş) pozisyonunda oturup meditasyonda kalarak yapılıyordu. Şu an yoga olarak tanımladığımız tüm asanalar (pozlar), bedeni esnetip güçlendirmek ve böylece uzun saatler, dikkati bedenden içeri çevirerek oturmayı ve kendini izlemeyi mümkün kılacak bir bedene ulaşmak için yapılıyordu.
Bu kısım önemli çünkü yaptığınız Yoga pratiği, sadece fiziksel esneklik ve güç değil, bedensel, zihinsel, ruhsal bütünlük ve dengeyi de yaşamınıza getirmek üzere işlev gösterecektir. Kendimizi daha yakından tanıma, bedenimizi ve duygularımızı keşfetme ve kendi içimizde daha bütün ve iyi hissetme arzusunun farkındalığının olduğu bir yoga pratiği, bizi içsel olarak destekleyip güçlü kılacaktır.
Yaşamda hep dışarıda daha güçlü, daha güzel, daha başarılı olmaya çalışırız. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz sevgiyi ve değeri, yaptıklarımızla bunları hak ederek dışarıdan almaya çalışırız. Ve dışarıya bu kadar odaklıyken, sürekli kendimizi yapılacak yeni bir şeye, yeni bir uyarana maruz bırakarak ve sürekli dışarıyı dinleyerek kendi kalbimizle bağlantımızı koparırız. Oysa hepimize verilen ortak formül ile yakalamaya çalıştığımız mutluluk, kendi biricik varlığımızı hissetmek, ne istiyoruz, neye ihtiyaç duyuyoruz fark etmek ve buna uygun seçimler yapmak ile hissedilebilir.
Yin yoga, aslında Hatha yoganın içinde yer alan ve bağ dokuyu, kemikleri, eklemleri yani vücuttaki yin nitelikteki parçaları uyaran ve esneten hareketlerden oluşur. Bedene güç kazandıran asanaları dengeleyici nitelikte olan, durağan ve uzun süre içinde kaldığımız asanalara sahiptir.
Yin yoga, Paul Grilley başta olmak üzere Bernie Clark ve Sarah Powers gibi isimlerin, yin yoga pozları ve bu pozların beden/zihin üzerindeki etkileri üzerinde yoğunlaşarak çalışmaları ile şekillenen bir yoga ekolüdür.
Sürekli aktif olan zihni ve bedeni durdurmak, dikkati kendi içimize çevirmek, samimi ve dostça kendimize daha yakından bakmak, yakın olmak bir Yin yoga pratiğinin en güçlü hediyeleridir. Evrende gördüğümüz her şey içinde yin(dişil) & yang(eril) prensipleri bir arada ancak farklı oranlarda barındırır. Enerjinin iki farklı yüzü olan bu iki zıt ve tamamlayıcı öge, evrendeki enerjinin birbirine doğru akmasını ve dengede olmasını sağlar.
Yaşamda güçlü olmak, sürekli hareket etmek, savaşmak Yang niteliklerdir. Bu nedenle bedeni güçlendiren asanalar da yang özellik taşır. Yin yoga ise, bize durağan kalarak kendimize izin verdiğimiz, kontrolü ve çabayı bırakabildiğimiz, gerektiğinde geri çekilip esneyebildiğimiz, dışarıdaki dikkatimizi içimize, kendimize getirerek kendimize daha yakın olabildiğimiz bir alan açar. Yani Yin yoga sırasında bedenimizle pozları uygularken, bir taraftan da enerji bedenimiz üzerinde çalışır ve yaşam enerjisinin bedenimizde kolaylıkla akarak iyileşmesine destek oluruz.
- Bedenimiz ve zihnimiz esneklik kazanır.
- Bedenimizde bulunan enerji kanallarını(meridyenler) uyaran pozlar ve pranayamalar (nefes teknikleri) nedeniyle bedendeki çi(enerji) akışı artar.
- Pozlarda uzun süre kalınması nedeniyle, uyarılan bölgelerde hücre yenilenmesi başlar.
- Sürekli aktif olan zihin sakinleşir, stres seviyemiz düşer, sinir sistemimiz güvenli moda geçer.
- Ne olursa olsun başarma tavrı yerine, kendi sınırlarımızı fark ettiğimiz ve kendi olan halimize kabul ve şefkat ile yaklaştığımız bir içgörü gelişir. Bu bağlamda yin yoga, bir özşefkat çalışması olarak kabul edilebilir.
Sizlerden Gelen Yorumlar
Tüm Yorumlar
Güler K.
G
Aysun Ö.
A
Derya
D
Rüya
R
Yeliz
Y
Yeliz B.
Y
Gökşen
G
Buket
B
Hümeyra Ç.
H
Gülsüm
G
Hande
H